-
1 говорить
konuşmak; söz etmek,bahsetmek; görüşmek; söylemek,demek,dile getirmek; ifade etmek; kanıtlamak,göstermek* * *несов.; сов. - сказа́ть1) тк. несов. konuşmakговори́ть по-ру́сски — Rusça konuşmak
ребёнок ещё не говори́т — çocuk daha konuşamıyor
2) (что-либо, о ком-чём-л.) söz etmek, bahsetmek; laf etmek; konuşmak, görüşmek; söylemek; demek; dile getirmekговори́ть о поэ́зии — şiirden söz etmek / bahsetmek
говори́ть пра́вду — doğruyu söylemek
что он говори́т? — ne diyor?
он не даст тебе́ говори́ть об э́том — sana bundan laf ettirmeyecek
е́сли говори́ть конкре́тнее... — daha somut konuşursak...
как я уже́ говорил — söylediğim / arz ettiğim gibi
в э́том стихотворе́нии поэ́т говорит о любви́ к ро́дине — bu şiirde ozan vatan aşkını dile getiriyor
а́втор говорит об э́том слова́ми одного́ из персона́жей своего́ расска́за — yazar bunları / bunu öyküsünün bir kişisine söyletiyor
хорошо́ говори́ть о ком-л. — biri için iyi söylemek
бо́льше мне о нём не говори́! — bir daha açma bana onun lafını!
я то́же хочу́ ко́е-что сказа́ть — benim de söyleyecek birkaç sözüm var
он тако́е сказа́л, что... — öyle bir laf attı ki...
он веле́л сказа́ть, что его́ нет до́ма — kendisi için evde yok dedirtti
вы что́-то сказа́ли? — bir şey mi buyurdunuz?
вы что́-то хоте́ли сказа́ть? — bir şey mi diyecektiniz?
он ничего́ не сказа́л — bir şey demedi; sesini çıkarmadı
3) тк. несов. ( разговаривать) konuşmak; söz etmekкто (э́то) говори́т? — konuşan kim?
мы с ним говори́ли и об э́том де́ле — onunla bu işi de konuştuk / görüştük
на эту те́му мы не говори́ли — bu konudan söz etmedik, bu konuyu konuşmadık
ты говори́л с дире́ктором? — müdürle görüştün mü? / konuştun mu?
он уже́ год с на́ми не говори́т — bizimle bir yıldır konuşmuyor
4) тк. несов., в соч.говоря́т — diyorlar ki
говоря́т, он уе́хал — gitmiş (diyorlar)
5) тк. несов. ( свидетельствовать) ifade etmek, göstermek, kanıtlamakэ́то ни о чём не говори́т — bu bir şey ifade etmez
ра́зве э́тот факт вам ни о чём не говори́т? — bu gerçek size hiç bir şey anlatmıyor mu?
о чём говоря́т э́ти ци́фры? — bu rakamlar neyi ifade ediyor?
э́то говори́т в твою́ по́льзу — bu senin lehine (bir puandır)
••говори́т Москва́ — радио burası Moskova
что ты говори́шь?! — deme! sahi mi?
и не говори́! — sorma!
что ни говори́ — ne dersen de
что я вам говори́л! — size dememiş miydim?
не говоря́ (уже) о... —...bir yana
ина́че говоря́ — başka bir deyişle
точне́е / верне́е говоря́ — daha doğrusu
по пра́вде говоря́ — doğrusu
открове́нно / че́стно говоря́ — açıkçası istenirse
назва́ние говори́т само́ за себя́ — adı üstünde
-
2 отзываться
несов.; сов. - отозва́ться1) ( откликаться) seslenmek, ses vermekникто́ не отозва́лся — kimse ses vermedi
2) demek, söylemek, söz etmek; nitelemek ( характеризовать)хорошо́ отзыва́ться о ком-л. — biri için iyi söylemek
3) ( сказываться) etkilemek -
3 Seite
Seite <-n> ['zaıtə] f1) ( allgemein) yan, taraf, kenar; (Stoff\Seite, Schallplatten\Seite) yüz, taraf;\Seite an \Seite yan yana;auf beiden \Seiten iki yanda [o tarafta];von allen \Seiten her yandan [o taraftan];zur \Seite gehen yana çekilmek;jdn von der \Seite ansehen birine yan bakmak;er weicht nicht von ihrer \Seite ( fam) yanından ayrılmaz [o ayrılmıyor];etw zur \Seite legen ( weglegen) bir şeyi kenara koymak;jdn/das Glück auf seiner \Seite haben biri/şans ondan yana olmak;jdm zur \Seite stehen birinden yana olmak;jdn zur \Seite nehmen, um ihm etw zu sagen bir şey söylemek için birini kenara çekmekalles hat zwei \Seiten her şeyin iki yüzü vardır;das Recht ist auf ihrer \Seite hak ondan yanadır;auf der einen \Seite..., auf der anderen... bir yanda(n)..., bir yanda(n)...;von dieser \Seite kenne ich ihn gar nicht onun bu yanını hiç bilmem;sich von seiner besten \Seite zeigen kendini en iyi yanından göstermek;das ist ihre schwache/starke \Seite ( fam) bu onun zayıf/kuvvetli yanıdır3) (Buch\Seite) sayfa;siehe \Seite 15 sayfa 15'e bakınız;die gelben \Seiten telefon rehberi4) ( Verhandlungspartner) taraf5) ( Interessensgruppe)von kirchlicher \Seite kilise tarafından;wie von offizieller \Seite verlautete, ... resmî mercilerin açıkladığına göre,...6) inform (Internet\Seite) site
См. также в других словарях:
iyi söylemek — (biri için) övmek … Çağatay Osmanlı Sözlük